Bill Gates olma fırsatını kaçıran adamın acıklı hikayesi: Gary Kildall

Bu yazı Dagogo Altraide isimli YouTuber tarafından hazırlanan ve 2018’de yayınlanan videonun tercümesinden faydalanılarak oluşturuldu.

Yıl 1977. Apple, seri olarak üretilen parçaları bütün halinde tüketiciye ulaşan ilk kişisel bilgisayar olan Apple II ile oldukça başarılı oldu. Başladıktan sadece üç yıl sonra 1 milyar dolarlık bir pazar haline gelen bilgisayar endüstrisi evlerde üretkenliği artırdı.


Büyük iş bilgisayarlarının satıldığı kurumsal bilgisayar sektöründe lider olan IBM bu gelişmeyi gördü ve bunun fırsat üstü bir fırsat olduğunu anladı. Apple’ın PC pazarındaki başarısını inceleyen IBM kişisel bilgisayarlar konusunda yanıldığını farketti:

Kişisel bilgisayarlar sadece bir hobi oyuncağı değildi.

IBM için asıl sorun büyük bir şirket olmalarından kaynaklanan bürokratik engellerdi. Karar mekanizmaları yavaştı. Bir bilgisayar tasarımı bulmaları yıllar alacaktı. Peki nasıl zamanında rekabet yapacaklardı? Cevap, şirket içinde gizli küçük bir ekip şeklinde geldi. Bu küçük takıma iş odaklı bir kişisel bilgisayar oluşturma görevi verildi.

Çalışmaya başladıklarında tasarım sürecini hızlandırmak için hazır parçaları kullanmaya karar verdiler. IBM dışı parçaların kullanılması şirket için alışılmadık bir durumdu. Ancak bu yöntemle sıfırdan bilgisayar yapmak yerine bir yıl içerisinde eksiksiz bir ürüne sahip olmayı başardılar.

First Versions: IBM (Personal Computer)
İlk IBM PC

1980’de IBM, PC donanımını bir araya getirdi. İhtiyaç duyulan tek şey üzerinde çalışacak yazılımdı. IBM’in ihtiyacı olan şey bir işletim sistemiydi.

İşletim sistemi kabaca disk, fare, ekran, (o zamanlar için disket sürücü) gibi bilgisayar donanımını yöneten ve son kullanıcının kullanacağı yazılımlar için bazı servisler sunan bir yazılımdır. Diğer yazılımlar ancak işletim sistemi varlığında çalışabilir.

Hikaye kızışmaya ve acıklı bir hal almaya başlıyor

IBM, zamanın en büyük teknoloji şirketiydi. Bu nedenle ürettikleri herhangi bir PC dünya üzerinde inanılmaz bir etkiye sahip olacaktı. Peki üzerinde hangi yazılım çalışacaktı? Bu, hepsine hükmedecek tek bir işletim sistemi için verilen bir savaştı.

Riskler yüksek. Buradaki her karar tarihin geri kalanını etkiler ve burada bilgisayar tarihinin en üzücü hikayelerinden biri yatar.

IBM, 1980 yılında bilgisayarlarını oluştururken işletim sistemini kurmak için Microsoft’a başvurdu. Proje hakkında bilgi verilmeden önce başlangıçta ofisteki stajyerlerden biriyle karıştırılan Bill Gates’ten bir gizlilik anlaşması imzalaması istendi. Gates, IBM’in planını sır olarak saklamak zorundaydı ve tek bir kişiye bile söyleyemiyordu.

IBM, planlarını açıkladığında Gates, Microsoft’un bir işletim sistemi olmadığını belirtti. 25 yaşındaki programcı, IBM’i Gary Kildall’a yönlendirecekti.

Gary Kildall

Gary, uysal ve yumuşak huylu bir adamdı ve zaten işletim sistemleri ve kişisel bilgisayarların yolunu açmıştı. Kildall, 1971’de Intel’in ilk CPU’su olan 4004 için bir programlama dili yapmıştı. Ancak çipin bilgisayar sisteminin geri kalanıyla nasıl etkileşime girdiğini kontrol etmenin bir yolu olması gerektiğini çabucak anlamıştı. 1972’de Mikro Bilgisayarlar için Kontrol Programı manasına gelen CP/M ile bu sorunu çözdü. Bu ilk PC işletim sistemiydi.

CP/M’den önce her bilgisayarın kendine özel bir yazılıma sahip olması gerekiyordu. Her otomobil modelinin kendine has bir yakıt türü olması gibi bir şeydi. CP/M gibi bir işletim sistemiyle, bir programcı yazılımını yalnızca bir kez yazması gerekiyordu , geri kalanı CP/M halledecekti. Aynı yazılımı farklı bilgisayarlarda çalıştırmanın bir yoluydu bu.

CP/M’i yazmak çok doğal bir şeydi. İnsanların böyle bir işletim sistemine ihtiyacı olduğu ortaya çıktı. Çok doğal bir gelişmeydi. Kendi kullanımım için yazdım.

G. Kildall, 1983

Buna rağmen Gary ticari konularla pek ilgilenmiyordu ve bunu sadece bir hobi olarak yapıyordu. Ancak eşi Dorothy, onu bir şirket kurmaya ve ürettiği yazılımı lisanslamaya ikna etti. Sonuçta Gary, Digital Research şirketini kurdu ve 1979’da bu şirket işletim sistemleri için endüstri standardı haline geldi. 1970’lerin sonunda Digital Research ve Gary Kildall o zamanın “Microsoft” ve “Bill Gates”i sayılırdı.

Gary’nin hayatındaki en kötü gün

IBM Bill Gates’e planlarını anlatmış ve Gates’den yeni bilgisayarları için işletim sistemi yazıp yazamayacağını sormuştu. Bill Gates de onları Gary’e yönlendirmişti.

IBM Bill’in tavsiyesine uyarak zaman kaybetmeden Seattle’a Gary’i ziyarete gider. Bill telefonda Gary’i arar ve birisinin ziyarete geleceği konusunda onu uyarır. Gizlilik anlaşması nedeniyle kimin geleceğini tam olarak söyleyemez ancak “onlara doğru davranın, onlar çok önemli adamlar” diye vurgular.

Ne yazık ki Gary sakin bir adamdı ve Bill’in uyardığı şeyin aciliyetini gerçekten tam olarak anlamadı. Belki de gelenlerin gezegendeki en büyük teknoloji şirketi olduğunu değil başka bir küçük bir şirket olduğunu düşünüyordu. Bu nedenle IBM ziyarete geldiğinde Gary evde değildi ve iş için özel uçaklarından birini uçurmakla meşguldü.

IBM Gary’nin kapısını çaldığında o iş için özel uçağını uçurmakla meşguldü.

IBM, Gary’nin eşi Dorothy ile konuşmasını bitirince, avukatlar ziyareti gizli tutmak için Dorothy’e gizlilik anlaşması imzalatmak istediler. Dorothy bundan etkilenmedi ve belgeyi imzalamayı reddetti. IBM ekibi sinirlendi ve müzakare bir yere varamayınca hayalkırıklığıyla Gary’nin evini terk ettiler.

Birkaç gün sonra IBM tekrar Bill Gates’in kapısını çaldı. Doğası gereği belirleyici ve fırsatçı olan Gates, Gary’e asla ikinci bir şans vermeyecekti. IBM’in bilgisayar pazarını tamamen farklı bir şeye dönüştürme potansiyeline sahip olduğunu gördü: “inek” bilgisayar heveslilerinin yerine temiz bir “iş bilgisayarı” pazarı.

Düğüm noktası geliyor.

Bill Gates oldukça sinsi bir şey yapmaya karar verdi. IBM’e sahip olmadıkları halde bir işletim sistemi yapabileceğini söyledi. Aslında yapmaya karar verdiği şey küçük bir şirketten (Seattle Computer Products / SCP) 75000 dolara bir işletim sistemi almaktı. Bu işletim sistemine QDOS (Quick and Dirty Operating System / Hızlı ve Kirli İşletim Sistemi) adı verildi.

Bu isim biraz tuhaf kaçsa da aslında bir nedeni vardı. Bu işletim sistemi Gary’nin yaptığı işletim sistemi CP/M’nin bir kopyasıydı.

“Orijinal CP/M 8 bitlik bir işlemciye göre yazılmıştı. SCP çalışanı 24 yaşındaki Tim Paterson 4 ay gibi bir sürede şirketin 16 bitlik 8086 işlemcili bilgisayarında kullanmak için bu yazılımı klonladı. (Wikipedia)”

Microsoft artık bir işletim sistemine sahipti. QDOS daha sonra Microsoft DOS veya kısaca MS-DOS olacak ve her bir IBM PC ile paketlenecekti. Bu isim daha sonra Microsoft Disk Operation System olarak resmi olarak değiştirildi ve yıllar sonra Microsoft Windows oldu.

Microsoft MS-DOS

İlk IBM PC’ler Ağustos 1981’de piyasaya sürüldü. 250 bin satış yapması bekleniyordu ancak bir kaç yıl içerisinde iki milyon adet satarak çok başarılı oldu. IBM, dünyanın en büyük bilgisayar üreticisi olarak Apple’ı geride bırakmıştı. Artık bilgisayarlar sadece hobi meraklılarına değil beyaz yakalı sınıfa da hitap ediyordu.

Bu zaman zarfında Gary kişisel bilgisayarların ilerlemesini ayrıntılı olarak izleyen bir TV programaı olan Computer Chronicles adlı programın ortak sunucusu oldu.

Gary, The Computer Chronicle programında konuk sunucu.

Tarihin en büyük anlaşması

Bill Gates için her şey yerine oturuyordu. Dünyanın en zengin adamı olmaya hazırlanıyordu. QDOS denklemin yarısıydı. Akıllı iş anlayışı denklemi tamamlayacaktı.

IBM PC, kullanıma hazır parçalardan yapıldığından Compaq ve HP gibi diğer üreticiler de aynı parçalarla kendi bilgisayar klonlarını yapmaya başladılar.

Microsoft’un IBM ile anlaşması MS-DOS’u tek seferlik 50 bin dolarlık bir ücretle lisanslaması şeklindeydi ancak burada Bill’in bir kurnazlığı vardı. Microsoft bu anlaşmanın münhasır yani tek bir firmaya özel olmadığından IBM’e hiç söz etmedi. Microsoft kısa bir süre sonra satılan her bir bilgisayardan bir lisans ücreti alarak IBM’in bütün rakiplerine MS-DOS satmaya başladı.

Veresiye satan gibi poz verse de, üretilen her bilgisayar için lisanslama ücreti alma anlaşmasını yaparak genç yaşta milyarder olan Bill Gates.

Bu lisans anlaşması tarihin en büyük anlaşması olarak adlandırıldı ve Bill Gates’i milyarder yaptı. Gary’nin doğru zamanda orada olmama başarısızlığı, tarihin en büyük ticari başarısızlıklarından biri olarak kaldı.

IBM PC’nin satışları başladığında, Gary ne kaybettiğini anlamıştı. Nadir bir an için nazik doğasından sıyrıldı ve IBM’i dava etmekle tehdit etti. Varılan anlaşmada IBM, satılan her PC için MS-DOS ile birlikte CP/M sunmayı kabul etti. Gary Kildall bundan memnun kaldı. İnsanlar artık istedikleri işletim sistemini seçebiliyorlardı. Sonunda adalet yerini bulmuştu. Ancak yine de bir sorun vardı. Her iki yazılım paketi piyasaya sürüldüğünde MS-DOS 40 dolarak, CP/M ise 240 dolara satıldı. Bu neredeyse birbirinin aynı olan iki işletim sistemi için tam bir felaketti. Bu nedenle Gary’nin CP/M’i 1980’lerin sonlarına doğru belirsizliğe gömüldü.

Gary, kendi oluşturduğu ürünün bir klonuna karşı kaybetmişti.

Ne yazık ki olaylar daha iyiye gitmedi. O kadar ezilmişti ki Microsoft veya IBM’i bir daha dava etmekle uğraşmadı. Büyük bir fırsatı kaçırmanın getirdiği gerginlik sonunda Dorothy’nin Gary’den boşanmasına neden oldu. Ayrıca The Computer Chronicles isimli TV programından da çekildi. Sonraki yıllarda kişisel bilgisayarların her yerde bulunması, Gary’e her köşe başında kaçırdığı fırsatı hatırlatacaktı.

Kildall bir depresyon ve alkolizm nöbetine girdi. 1994’de bir motorcu barında yumruk yumruğa yapılan bir dövüşte kafa travması geçirerek hayatını kaybetti.

Bugün, kişisel bilgisayarlar için ilk işletim sistemini geliştiren Gary Kildall, teknoloji tarihinde belirsiz bir dipnottur.

BT Magazin

BT Magazin, 13 Mayıs 2016'da yerli girişimleri tanıtmak için kuruldu.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...