İnternet deneyiminizi baştan başa değiştirecek bir tarayıcı: Arc

“İnternet” her ne kadar kol saatinden cep telefonuna, buz dolabından arabaya kadar artık her yerde tükettiğimiz bir kavram olsa da yine de pastanın büyük bir parçası “tarayıcılara” ait. İşte bu tarayıcılar on yıllardır aynı tekdüzelikte karşımıza çıkıyor. Çok sık güncellenmelerine rağmen yeni bir yaklaşım sunmuyorlar. New York’lu Browser Company firması bu gidişata bir dur diyerek yepyeni bir tarayıcı geliştirdi: Arc.

Eski Instagram mühendislerinden, Tesla ve Medium’da görev almış tasarım sorumlularından, birkaç Google Chrome eski çalışanından, Amazon S3’ün kurucu mühendislerinden, Snap, Slack ve Pinterest mezunlarından oluşmuş bir takıma sahip olan firma, “bir çerçeve ve bazı butonlardan ibaret olan, internete açılan penceremiz” diye tanımladığı tarayıcıyı alışveriş, gazete okuma, email, film izleme, fotoğraf – video izleme, harita, tebrik, takvim gibi pek çok şey için kullandığımızı ve bu nedenle İnternetin üzerimizde büyük bir baskı oluşturduğunu ifade ediyor. Tüketim çeşitliliğimiz arttığı halde tarayıcıların çok fazla değişmediğini vurgulayan Browser Company’e göre bir tarayıcı bütün bunların üstesinden gelmede biz kullanıcılara yardımcı olmalı ve bize odağımızı kaybetmediğimiz bir düzen sunmalı. Chromium tabanlı olarak geliştirilen Arc işte bu yüzden “İnterneti kullanmak için çok daha iyi bir yol” olarak karşımıza çıkıyor.

Arc’da farklı neler var?

Arc’ın en belirgin özelliği “side bar” yani yan çubuk kullanması. Klasik tarayıcılar tab’ları üst kısımda tutarken Arc bunu yana taşıyarak dikeyde daha fazla alanın kullanılmasını sağlıyor.

Side bar aslında Arc’ın hemen hemen bütün özeliklerinin yer aldığı çok kullanışlı bir alan. Klavye kısayolu ile tamamen gizlenip gösterilebilen bu alanda en üst kısımda adres bar yer alıyor. Adres bar klasik tarayıcılardaki gibi çok ön planda değil. Yeni bir tab açmak istediğinizde (Command + T) zaten ortada büyük bir pencere açılıyor, sağ üstteki bu küçük adres bara mahkum değilsiniz. Adres barın en sonunda yan yana iki minik ikon yer alıyor. Bunlardan biri adresi kopyalamanızı diğeri de açık bulunan sayfa üzerinde dilediğiniz bir alanın ekran çıktısını yakalamanızı sağlıyor.

Adres alanının altında “favoriler” alanı bulunuyor. Burada tıpkı uygulama ikonu gibi en sık kullandığınız adresleri tutabiliyorsunuz. Yanyana ve alt alta uzayabilen bir liste olduğu için bu alan barın genişliğiyle sınırlı değil.

Favorilerin altındaki kısım ikiye ayrılmış. Burada sabit (pinned) ve sabit olmayan tablarınız alt alta yer alıyor. Herhangi bir tabı sadece sürükleyerek sabit tablara ya da favorilere eklemek mümkün. Ayrıca yeni bir tab açmak için kullanılan Command + T kısayolu başka işlevler de sunuyor. Mesela bu penceredeyken “pin” yazıp içinde bulunduğunuz sayfayı sabitleyebiliyorsunuz. Ya da “preferences” yazdığınızda tarayıcı tercihlerinin olduğu sayfaya ulaşabiliyorsunuz.

Side bar’da sabit ve sabit olmayan tablarınızın durduğu kısım bir “space” (alan) aslında. Side bar’ın en altındaki araçları kullanarak birden fazla “space” oluşturabiliyorsunuz. Böylece “iş” veya “kişisel” gibi ayrı alanlar oluşturup içlerine farklı tablar kaydedebilirsiniz. Fare ile (veya touchpad ile) sağa sola kaydırarak bu alanlar arasında kolayca geçiş yapmak da mümkün. Bu geçişler sırasında en üstteki favoriler sabit kaldığından kişisel alanınızda YouTube’da video izlerken favorilerinizdeki e-mail sayfanıza kolayca ulaşabiliyorsunuz.

Side bar’da sayfaları tek tek veya klasör içerisinde tutmak mümkün.

Sadece bir Side bar değil

Evet, Arc’ın yan çubuğu sadece sayfalarınızı tutmanıza yaramıyor. Alana sağ tıkladığınızda görüyorsunuz ki burada “New Note” ve “New Easel” seçenekleri de mevcut. New Note ile notlarını tarayıcınızın üzerinde tutabiliyorsunuz. Böylece pratik bir şekilde bilgisayarınızda en çok kullandığınız uygulamadan çıkmadan notlarınıza erişebilirsiniz.

Easel ise notlardan biraz daha gelişmiş bir araç sunuyor. Arc’ın ekran yakalama aracı ile elde ettiğiniz görüntüleri Easel’a göndererek üzerinde yazıp çizip işletim sisteminin sunduğundan çok daha pratik ve kullanışlı bir sonuç elde edebiliyorsunuz.

Yan çubuğun en alt kısmında sol tarafta Downloads klasöründeki son dosyalara erişmek mümkün.

Geliştiriciler için faydalı özellikler

Arc geliştiriciler için de güzel özellikler sunuyor. Bunlardan en dikkatimizi çekeni “split view” özelliği ile yan yana birden fazla pencere açabiliyor olmak. Böylece geliştirilen bir web sayfasının bilgisayarda, tablette ve cep telefonunda nasıl göründüğünü aynı anda izlemek mümkün olabiliyor.

Ayrıca localhost yada 127.0.0.1 gibi adreslerle ulaşılan sayfalarda Arc “developing” moduna geçiyor. Bu moddayken yan çubuktaki adres bar’ı gizleyip tepeye küçük ama geniş bir adres bar ekliyor. Geliştirme yaparken adres barda sık sık işlem yapılacağı düşünülerek tasarlanmış bu özellik split view modundayken de her bir view için ayrı ayrı kullanılabiliyor.

iOS ve Android versiyonları da bulunan Arc’ın masaüstü versiyonunu henüz doğrudan indirmek mümkün değil. Şuan için başvuru üzerine ya da daha önce Arc’ı indirmiş bir kullanıcının göndereceği link ile indirmek mümkün.