Basecamp’ın geçtiğimiz aylarda duyurduğu yeni email servisi hey.com ön kullanım için davetiye göndermeye başladı. Tekerleği değil, sadece e-mail’i yeniden keşfettik mottosuyla sır perdesini biraz daha aralayan hey.com göründüğü kadarıyla e-mail hususunda yaşanan pek çok sorunu çözmüş durumda.
Hey.com’un web sitesinde güncellenen bilgilerde sistemin nasıl çalışacağına dair önemli ipuçları yer alıyor. Bunlardan biri Imbox. Evet, şirketin CEO’su Jason Fried’in deyimiyle bu bir yazım hatası değil. Geleneksel e-mail terminolojisinde Inbox (Gelen Kutusu) olarak adlandırılan yapıya hey.com Imbox (Important Box) diyor. Çünkü sadece önemli olduğunu düşündüğünüz e-mail’lerin bu kutuya düşmelerini sağlamayı hedefliyorlar. Bunu da Screener dedikleri bir aşama sayesinde yapıyorlar. Eğer birisinden ilk kez bir e-mail alıyorsanız bu önce Screener kısmına düşüyor. Siz burada Yes / No (Evet/Hayır) şeklinde oylayarak bu adresten e-mail almaya devam edip etmeyeceğinize karar veriyorsunuz. Basitçe bu aşamada engellediğiniz bir adresten size artık email gelse de hey.com bunu engelleyerek size göstermiyor. Ta ki siz fikrinizi değiştirene kadar.
Hey.com emailler için The Imbox, The Feed ve The Paper Trail isminde üç ayrı kutu tasarlamış. Gmail’deki Primary, Social, Promotions, Updates, Forums tabları gibi düşünülebilir ama işleyişleri tamamen ayrı. Bu üç kutudan Imbox yukarıda anlatıldığı üzere gerçek bir e-mail kutusu ve sadece görmek istedikleriniz bu kutuya düşebiliyor. The Feed kutusu ise günlük göz atmak isteyeceğiniz mail gruplarından, haber sitelerinden gelen mailleri tutuyor ancak bunları e-mail listesi şeklinde değil, adı gibi “feed” şeklinde gösteriyor. Yani sanki sosyal medya hesabınızın anasayfası gibi bunları hızlıca aşağı kaydırarak (scroll ederek) göz atabiliyor, ilginizi çeken olduğunda üzerine tıklayarak detayına gidebiliyorsunuz.
Hey.com’un maillerinizi topladığı bir diğer kutu The Paper Trail. Burası makbuzlarınızın, sipariş onaylarınızın, servis bildirimleri gibi yazışmalarınızın tutulduğu bölüm. Her zaman gözünüzün önünde olması gerekmeyen, ama aradığınızda kolaylıkla bulabileceğiniz bir şekilde bu kutuda sizi rahatsız etmeden yer alacaklar.
Hey.com’un getirdiği diğer yeniliklere de hızlıca değinelim;
Reply-later: Hemen cevap veremediğiniz, ancak unutmak istemediğiniz bir e-maili “okunmadı” olarak işaretlemek yerine “reply-later” (sonra cevaplayacağım) şeklinde işaretleyebiliyorsunuz. Bu şekilde sonradan cevapladığınızda çok daha kullanışlı yan yana iki pencere ile sizi mevzudan uzaklaştırmadan yanıt vermenizi sağlıyor.
Geleneksel email servislerinde her email kendi dosya ekine sahiptir ve bunlar arasında aradığınızı bulmak gerçek bir işkence halini alır. Hey.com bütün emaillerdeki dosya eklerini tek bir alanda toplayıp sınıflandırarak dosyalar arasında sörf etmenizi sağlıyor ve bu önemli problemi aslında çok da zor olmayan kullanışlı bir şekilde çözmüş oluyor.
Hey.com’un diğer bir özelliği, kontrolü tamamen kullanıcıya bırakmak odaklı çalışması. Siz çok titiz bir kullanıcı olsanızda muhatabınız size konu başlığı olmayan mailler gönderebilir, ya da yazışmalarınız belli bir başlık altında toplanırken ansızın son maili ayrı bir başlıkla gönderip zinciri kırabilir. Bu durumlarda Hey.com patron sizsiniz diyor ve dilediğiniz gibi mailleri bir arada tutmanıza, başlıklarını sizin hatırlayabileceğiniz şekilde değiştirmenize izin veriyor.
Hey.com’da her mail için değil, istediğiniz mailler için bildirim alacak şekilde ayarlama yapabiliyorsunuz. Bunu gönderen bazlı ya da yazışma bazlı olarak tanımlamak mümkün. Böylece bildirim kalabalığının verdiği rahatsızlık da ortadan kalkmış oluyor.
Hey.com’un macos, Windows ve Linux uygulamalarının yanısıra iOS ve Android uygulamaları da hazır. Buradan uygulamaları indirebilirsiniz.
Hey.com Temmuz 2020’de açılacak ve 14 gün ücretsiz deneme imkanı sunacak (şimdilik sadece davetiye usulü çalışıyor). Ancak ne yazıkkı bu saydığımız ve daha fazla özellik bedava değil. Yıllık 99 dolar gibi bir ücretle sunulacak. Hey.com bu bedeli isterken Gmail gibi diğer “ücretsiz” servislerin aslında ücretsiz olmadığını, kullanıcıların gizliliklerinden ödün vererek, bu bedeli ödediğinin altı çiziliyor. Haksız da sayılmazlar.
Power BI, iş dünyasında veri görselleştirme ve iş zekası çözümleri sunan en popüler araçlardan biri…
Togg T10X modelinin seri üretimden çıkışının 2. yıl dönümünde yeni rengi duyurdu: Ayder. Karadeniz'in eşsiz…
Araç sahipleri için otomobillerini dış etkenlerden koruma ihtiyacı, her geçen gün dahafazla önem kazanıyor. Bu…
Togg T10X araçlara yeni sürümle birlikte ADAS (Advanced Driver Assistant System / Gelişmiş Sürücü Asistan…
Birçok insan için araba sahibi olmak büyük bir hayaldir. Ancak, peşinat gerekliliği, bu hayalin gerçekleşmesini…
Kulaklık seçimi, müzik tutkunları ve gün içinde sıkça görüşme yapanlar için oldukça önemli bir konu.…