Yerli otomobil ne aşamada?

BT Magazin olarak TÜBİTAK’ın geliştirdiği yerli otomobil çok merak ettiğimiz bir konu. İlk prototipler yüzünü gösterdiğinde kasıtlı veya kasıtsız pek çok olumsuz eleştiri almıştı. İnsanlar sadece otomobillerin görüntülerine bakarak “e bu Saab 9-3’ün aynısı” demeye başlamışlardı.

Peki gerçekte neler olup bitiyordu? İlk prototipler çok erken mi sunulmuştu? Bu kadar eleştiri bekleniyor muydu?

Bilindiği üzere yerli otomobil için harekete geçildiğinde tekerleği baştan keşfetmemek için İsveçli otomobil markası Saab’ın 9-3 platformunun bütün hakları satın alındı. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık bu konuda bazı röportajlar vermişti. Bu hamledeki temel amaç üzerinde her türlü çalışmayı ve geliştirmeyi yapabileceğimiz, lisans ödemek zorunda kalmayacağımız bir otomobil platformuna sahip olmak. Böylece asıl geliştirilmek istenen elektrik motoru konusuna odaklanmak ve oradan başlamak mümkün olacak. Zira yine bakanın da söylediği gibi Türkiye içten yanmalı motorlar konusunda treni çoktan kaçırmıştı.

Günümüzde artık elektrik motorlu araçlar büyük bir gelişme gösteriyor. Bazı ülkelerde içten yanmalı motorlar -bilhassa dizel motorlar- önümüzdeki yıllardan itibaren artık kullanılmayacak. Dolayısıyla içten yanmalı motorlarda ülke olarak söz sahibi olamayışımızın yanısıra dünyada da artık bu teknoloji miladını doldurmak üzere. O halde yeni olan ve henüz dev oyuncular bütün köşeleri kapmamışken biz de ülke olarak bu yeni ve hızlı treni yakalama şansına sahibiz.

İşte bakanlığın ve TÜBİTAK’ın asıl odaklandıkları konu işte bu teknolojiyi üretmek ve onu ticari olarak kullanabilmek. Yoksa olay otomobillerin dış görünüşleri ile ilgili değil.

Yerli otomobille ilgili detaylı bir inceleme, röportaj neden yok diye hayıflanırken meğer Haber Türk ekibi aylar önce yarım saatlik özel bir haber yayınlamış. İşin ilginci bu video kanalın kendi YouTube kanalında bulunmuyor. AutoMOD Teknoloji isimli kanalda “rastladığımız” bu video oldukça yüksek bir izlenme sayısına sahip.

Yerli otomobilin gelişimini merak edenler için bakan Fikri Işık’ın tüm sorulara içtenlikle cevap verdiği ve olabildiğince detay paylaştığı bu videoyu tavsiye ederiz. Tabi daha önce izlemediyseniz.

Röportajdaki bazı satır başlarını aktaralım;

• 2016 sonunda veya 2017 başlarında her türlü hava ve coğrafi koşulda test yapabilmek için 30-40 araçlık bir filo üretilecek.
• 2017 Haziran ayında tasarım çalışmaları tamamlanmış olacak.
• 2018 Haziranda lansman yapılacak.
• 2019 Sonunda satışa hazır olacak.
• Yerli otomobilde Tübitak’ın hali hazırda sahip olduğu pek çok teknoloji bir araya getirilerek kullanılmakta.
• Mekanik aksamın tamamı Türkiye’de üretilebiliyor.
• Üretim için yerli firma veya yerli/yabancı ortaklı firmalarla çalışılabilir.
• Üretilen teknolojiler diğer otomobil üreticilerine de satılabilir. (Örneğin batarya teknolojisi uydularda kullanılıyor. Akıllı evlerde veya IHA’larda da kullanılabilecek)
• Otomobil D segmentinde bir araç olacak ancak C segmenti fiyatına satılacak.
• Yakın vadede menzili uzatılmış elektrikli motor, uzun vadede tamamen elektrikli motor kullanılacak.
• Ana elektrik motoru 5-6 saat süren tek şarjda 2 TL’lik bedelle 100 km güvenli mesafe sunuyor.
• Menzili uzatılmış motor içten yanmalı jeneratörü sayesinde 20 lt’lik yakıtla 1000 km mesafe sunuyor.
• Yerli otomobilde Tübitak’ın savunma sanayii için geliştirdiği GİS (Gerçek Zamanlı İşletim Sistemi) kullanılacak. GİS helikopter, uçak ve insansız hava araçlarında kullanılıyor.

Röportajda dikkat çeken şu cümle aslında konuyu en güzel şekilde özetliyor:

Türk otomobili projesi aslında Türkiye’nin en büyük teknoloji geliştirme projesidir.