Silikon Vadisi’ne dair şimdiye kadar pek çok hikaye okumuş, izlemiş veya dinlemiş olabilirsiniz. 2018 yapımı 45 dakikalık “Silikon Vadisi Anlatılmamış Gerçekler” belgeselinin bilhassa ilk kısmında daha önce büyük ihtimalle duymamış olduğunuz hikayeler anlatılıyor.
Belgeselde pek çok hikaye mevcut. En önemlilerinden birini kısaca burda özetleyelim. Douglas Engelbert’in insanın bilgisayarla nasıl etkileşim kurabileceğine dair yaptığı çalışmaların bir meyvesi olarak 1968‘de 1000 davetliye sergilediği bir sunumda günümüz bilgisayarlarında kullandığımız yaz, kes, kopyala, taşı gibi sıradan metin düzenleme işlemlerini grafik ekranda ve fare kullanarak yaptığını biliyor muydunuz? Bu özellikler Apple’in Macintosh’u ile kişisel bilgisayarlara 15 yıl sonra geldi.
Engelbert’in fikirleri ve sunduğu pratik çalışmalar izleyenler üzerinde uçan daire izlenimi bıraksa da pek çok kişi “insanlar neden bilgisayarlara bu şekilde bir etkileşime girsinler ki” şeklinde düşünmüştü. Bu gelişmeleri heyecanla karşılayan ve onları hayata geçirmek isteyenler de yok değildi. Fotokopi makinası üreticisi Xerox firmasının PARC (Palo Alto Research Center) isimli araştırma merkezi şirket genel merkezlerinde pek sık görülmeyen “yeniliklerin incelendiği” bir yerdi.
PARC ekibi Engelbart’ın fikirleri üzerine çalışarak 1973 yılında grafik arayüze sahip, fare ile kullanılabilen, ofis uygulamaları olan Alto isminde devrim niteliğinde bir bilgisayar geliştirdi. PARC o yıllarda “lazer yazıcı” ve “ethernet” adı verilen ağ sistemi teknolojilerini de keşfetmişti.
Dünyanın geri kalanının 80’lerin ortasında görebileceği teknolojilere 10 yıl öncesinden sahip olan Alto maalesef Xerox patronlarının ilgisini çekmedi. Fotokopi makinesi satışlarından dolayı son derece karlı durumda olan Xerox’un patronları “bilgisayar, fotokopi makinesi kadar önemli bir alet olamayacak” görüşüne sahipti, insanların yeni teknolojiyle haşır neşir olmaları, ethernet gibi teknolojik konuları önemsemediler.
Xerox Alto’nun ticari bir geçerliliği olmayacağına karar verip bilgisayarlardan elini çekti. Bu gelişmelerden 10 yıl sonra Apple’dan hisse almak isteyen Xerox, Steve Jobs’un PARC’ı ziyaret edip, ordaki çalışmaları incelemesi şartını kabul edince Steve Jobs ve ekibi bu teknolojiyi Apple’a transfer etmiş oldu.
Belgeselin diğer konuları arasında Pong oyunuyla Atari’nin tesadüfü başarısı ve büyümesi, Steve Jobs’un 19 yaşındayken burada teknisyen olarak çalışması, iki sene sonra Steve Wozniak ile çalışmalara başlaması, Woz’un yaptığı bilgisayar tasarımını ilk önce çalıştığı Hewlett Packard’daki patronlarına 5 kez sunması ve kabul görmemesi, akabinde Apple’ı kurmaları gibi birbirinden renkli ve bağlantılı olaylar yer alıyor. İnternet kavramının ortaya çıkmasından sonra tarayıcılar, Java gibi konular da belgeselde işleniyor.
Belgeseli Türkçe dublajlı olarak buradan izleyebilirsiniz.
Togg T10X modelinin seri üretimden çıkışının 2. yıl dönümünde yeni rengi duyurdu: Ayder. Karadeniz'in eşsiz…
Araç sahipleri için otomobillerini dış etkenlerden koruma ihtiyacı, her geçen gün dahafazla önem kazanıyor. Bu…
Togg T10X araçlara yeni sürümle birlikte ADAS (Advanced Driver Assistant System / Gelişmiş Sürücü Asistan…
Birçok insan için araba sahibi olmak büyük bir hayaldir. Ancak, peşinat gerekliliği, bu hayalin gerçekleşmesini…
Kulaklık seçimi, müzik tutkunları ve gün içinde sıkça görüşme yapanlar için oldukça önemli bir konu.…
İstanbul’un tarihi dokusuyla modern teknolojiyi buluşturan (ULUSLARARASI HAVA SPORLARI FEDERASYONU) FAI DRONE RACİNG WORLD CUP…