Otomobilleri sürücüsüz hale getiren şirket: PolySync

Henry Ford, 1 Aralık 1913’te ilk montaj hattını başlattığında otomobillerin tasarlanma ve üretilme şeklini değiştirmiş oldu. Önceden tek tek yapılan otomobiller sıradan bir adamın satın alabileceği fiyata kitlesel olarak üretilebilir oldu.

Bu gelişmeyi diğerleri de takip etti ancak Ford garip bir şekilde herşeyi kendi üretme yolunu seçmişti. Koltuk derileri için sığır yetiştirme çiftlikleri bile vardı. İşçilerin öğle yemekleri de bu sığırlardan yapılıyordu.

Sanayii artık bu şekilde çalışmıyor. Yoksa herkes tekerleği yeniden bulması gerekirdi.

Otomobil üreticileri yüz yıllık tecrübeleriyle sac metal işleme, motor blokları dökme ve otomobil montajı gibi mekanik süreçlerde gerçekten başarılı oldular. Fakat ne hikmetse sürücüsüz otomobil üretme konusunda neredeyse hepsi tekerleği tek başına ve yeniden bulma peşinde. Google, Uber, Baidu..

Sürücüsüz otomobil teknolojileri üzerinde çalışan PolySync Teknoloji girişiminin kurucusu Josh Hartung otomobil üreticilerinin otonom araçlar konusunda güvenilir bir yazılım standardı temelini kullanması gerektiğini düşünüyor.

Hartung, Digital Trends’e verdiği ropörtajda ortaya koydukları ürünün ayırt edici değil, hızlandırıcı fonksiyona sahip olduğunu ifade ediyor. PolySync otonom sürüş uygulamalarını daha kolay inşa etmeyi ve dağıtmayı kolaylaştıran bir yazılım platformu sunuyor. Platformun altında bilgisayar tabanlı görüntüleme sistemleri, sinir ağları ve kontrol sistemleri bulunuyor. PolySync ile otonom sürüş teknolojisi geliştirmek mobil uygulama yapmaya benzetilebilir. İşin arkaplanı bir kaç dakika içerisinde bir araya getirilip algoritmalara odaklanılabilir.

Hartung, “Otomobil endüstrisinde, yazılımlar üretimden yaklaşık beş yıl önce tanımlanıyor; bu yüzden pazara girerken yazılımlar beş yıl geriden geliyor, yaptığımız şey donanım ömrünü yazılımdan ayırmak.” diyor. Otomobilleri gelecekte tekerlekli birer veri merkezi olarak düşündüğünü belirten Hartung’a göre aracın yapabileceklerinin çoğu yazılım olarak tanımlanabilir ve daha sonra sensörler, ekranlar ve düğmelerle bu fonksiyonlar çalıştırılabilir. Otomobil üreticileri için bu sistemin daha basit, daha esnek ve düşük maliyetli olduğu savunuluyor.

Kaynak: Digital Trends